Günümüzde pek çok ülkede sürdürülebilir kalkınmayı sürdürülebilir enerji yolu ile elde etmeye yönelik ulusal programlar tatbik edilmesi ve belirlenen sürdürülebilir hedeflere ulaşmak için stratejiler geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılmaktadır. Enerji konusunun giderek globalleşmesi ve değişen piyasa şartları ile izlenen liberal ekonomik modeller, bir yandan dışa bağımlılığı asgari seviyelere çekerken, öte yandan ekonomik canlanmaya katkıda bulunacak enerji politikalarının uygulanmasını gerekli hale getirmektedir.

Elektrik enerjisi üretimi, toptan ticareti ve kamu adına elektrik enerjisi alım yükümlülükleri faaliyetlerini yerine getiren EÜAŞ, sahip olduğu elektrik üretim tesislerinin ve maden sahalarının işletme, bakım-onarım, rehabilitasyon ve modernizasyon çalışmalarını yürütmekte, ayrıca ruhsat hukuku kendisinde bulunan maden sahalarını özel sektör yatırımlarına açabilmek üzere gerekli teknik çalışmaları yerine getirmektedir.

Başta İstanbul olmak üzere; nüfus yoğunluğu ve gelişmiş sanayisi düşünüldüğünde ülkemizin en yoğun elektrik enerjisi ihtiyacına sahip bölgesi olan Trakya’da, enerji arz güvenliğinin garanti altına alınması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Gelişen teknoloji ile doğalgaz çevrim santrallerinde kombine çevrim verimlerinin %64 seviyelerine ulaştığı düşünüldüğünde, %45 kombine çevrim verimi ile çalışan A santrali sahasında teknoloji geliştirme ve yeni ünitelerin tesis edilmesi ihtiyacı doğmuştur.

Planlanan proje kapsamındaki %61 verime sahip 900 MWe/918 MWm/1.475 MWt kurulu gücündeki doğalgaz kombine çevrim santralinin yılda 8.000 saat çalışması ile yaklaşık 7.2 milyar kWh/yıl (7.200 GWh) enerji üretimi gerçekleştirilecektir.

Artan enerji ihtiyacımız doğrultusunda, santralin bulunduğu alanın mevcut altyapı, ulaşım ve lojistik avantajları değerlendirilerek 900 MWe gücünde ilave ünite/ünitelerin kurulması ve kapasite artışına gidilmesi planlanmaktadır.

Planlanan 900 MWe gücündeki kapasite artışı, Türkiye’nin en yoğun nüfuslu ili olan ve sanayi, ulaşım ve hizmet sektörlerinde yüksek elektrik talebine sahip İstanbul için stratejik öneme sahiptir. İstanbul’un enerji ihtiyacının büyük kısmı şehir dışındaki üretim tesislerinden iletim hatları aracılığıyla karşılanmakta olup, bu iletim sürecinde önemli ölçüde teknik enerji kayıpları yaşanmaktadır. Bu nedenle enerji üretiminin tüketim merkezine yakın bölgelerde yapılması, iletim kayıplarını azaltmakta ve sistemin genel verimliliğini artırmaktadır.